“Ziyaret” 20 Ağustos 2021 – 10 Ocak 2022 arasında Maria Bormuth, Eugen Januschke, Heiko Pollmeier, Heiner Schulze ve Todd Sekuler’in küratörlüğünü yaptığı “arcHIV: izleri aramak” sergisi kapsamında Schwules Müzesi’nde görülebilir.
Sergi hakkında bilgi için:
https://www.schwulesmuseum.de/presseaktuell/9148/?lang=en
Küratör metninden;
“Dünyanın yıktığını, yıkmaya devam edeceğini, terk ettiği kasabayı; hep beraber üstüne koyarak, bir arada, beraber inşaa ederek birleştirmek arzusu. Yaşantının beraber olmak üzerine kurgusunu, bir arada olma ihtiyacımızı parçalara, odalara bölen modern kahraman. Betonlaşmış anı defterinin içinde, mülkiyet ve sahibiyetle değil, nefes alan ve almayan eşyalarla, dokunmak, görmek, sesleşmek üzerine kurduğumuz bağ. Atalarının köyünden evrildiğin bu şehirde, toprak üstüne dökülmüş kırıntılardan ev kurmak.”
3 Mart – 18 Nisan 2021
Küratör: Rana Öztürk
Sanatçılar: Ali Miharbi – Kerem Ozan Bayraktar – Sergen Şehitoğlu – Yağız Özgen, Alper Aydın & Ayşegül Düşek, Burçak Bingöl, Cevdet Erek, Deniz Üster & Gürçim Yılmaz, Ece Eldek, Ege Kanar, Ezgi Tok, Fiona Reilley, Handan Saatçioğlu, Hank Yan Agassi & Leman Sevda Darıcıoğlu, Linda Boļšakova, Louise Manifold, Nikolaus Gansterer, Selçuk Artut, Sinem Dişli
Tempo Incognito: Akışlar, Ritim ve Hareket Üzerine sergisi 3 Mart – 18 Nisan 2021 tarihleri arasında Depo’da gerçekleşecek. Türkiye, İrlanda, Letonya, Avusturya, İskoçya ve İsviçre’den 20’nin üzerinde katılımcı ile sergi ve beraberindeki program, çağdaş toplumlarda “zamansallık” deneyimini ve kavramsallaştırılmasını araştırırken mevcut zaman algımızın doğal, ekolojik ve evrensel döngülerle nasıl çatışabileceğini veya uyum içinde olabileceğini incelemeyi amaçlıyor.
Resim, video, ses, hikâye anlatımı, performans ve şiir gibi çeşitli yaratıcı alanlarda üretim yapan sanatçılar, teknolojik, ekonomik ve kentsel sistemlerin değişken bağlamlarında zamansallığı inceliyor. Sergi, zamanın insanlar, hayvanlar ve bitkiler tarafından deneyimleniş şeklini belirleyen, biyolojik zamandan şehrin hız ve hareketliliğine ve jeolojik oluşumların derin zamanına uzanan farklı ölçeklerdeki ritim, döngü ve hareketlerin biraradalığını vurgulamayı amaçlıyor.
Pandemi deneyimi, bizi önceki rutinlerimizi sürdüremeyeceğimiz, askıya alınmış bir halde bırakmakla beraber, çağdaş toplumların hızlanan ritminin verdiği zararın yarattığı aciliyetleri de ön plana çıkardı. Bu koşullar altında, serginin ortaya koymayı amaçladığı sorular daha da önem kazanmış durumda: Toplumun tarihsel zamanı ile doğanın dayattığı zaman arasındaki büyük uçurumu aşmak mümkün mü? Birbiriyle hem uyum içinde hem de çatışmakta olan bu farklı zaman deneyimlerini nasıl bağdaştırabiliriz? Bu zamansallıkların, hem bireysel hem de kolektif deneyimlerin sahası olan beden ve çevresi üzerindeki etkileri nelerdir?
Sergi kapsamında bu tartışmaları genişletecek bir dizi söyleşi ve etkinliğin yer aldığı program yakında duyurulacaktır.
Tempo Incognito, Rana Öztürk‘ün 2017 ve 2018 yıllarında SALT Galata’da Her Hâl Kolektif’in bir etkinliği olarak Sinem Dişli’yle birlikte tasarlayıp düzenlediği Tekrar ∞ Döngü Konuşma ve Performans Serisi‘nden yola çıkarak geliştirildi.
Katkı sağlayanlar:
VV Foundation
Culture Ireland
Avusturya Kültür Ofisi İstanbul
Teşekkürler:
The Empire Project
Zilberman Gallery
Fotoğraf: Derin Cankaya
There is an ocean between us
Leman S. Darıcıoğlu
28/07/2020, Salı | 13:00-20:00
Apartman Projesi Berlin, Hertzbergstraße 13, 12055 Berlin
Apartman Projesi, 28 Temmuz 2020, Salı günü Leman S. Darıcıoğlu’nun There is an ocean between us başlıklı yeni performansına ev sahipliği yapmaktan onur duyar. Sanatçının Berlin’deki oturumu süresince ürettiği eseri, üzerine düşündüğü birtakım soruların sonucu olarak ortaya çıkıyor. Darıcıoğlu’nun bedenin sınırları ve baskın sosyal ve politik paradigmalara karşı bir araç görevi görmesi üzerine süregelen araştırmasının bir devamı niteliğinde olan yedi saatlik performans, günümüzde yeni anlamlar kazanan mesafe, kısıtlama, yakınlık ve sınırlar kavramlarını gündemine alıyor. Son zamanlarda sosyal bağlamdaki karşılıkları yeniden şekillenen bu mefhumlar, eserin çıkış noktasını oluşturuyor. Sanatçının Apartman Projesi’nin dört pencereli (‘ekranlı’) ön cephesini tek bir anlatı olarak kurguladığı ve proje alanı olarak seperatör işlevine sahip bu yüzeyi değerlendirdiği performans süresince, mekanın kapıları ziyaretçiye kapalı kalıyor.
Darıcıoğlu’nun yakınlık ve uzaklık durumlarının değişmekte olan tanımlarına ilişkin merakı, eserde karşılık buluyor — insanlar arası bağ görüşüne dair düşüncelerimizin eğilip büküldüğü bu durağan-hareket, düşündürücü bir varoluşsal incelemeye olanak tanıyor. Ön cephenin diğer ekranlarına yerleştirilen nesneler, sanatçının üzerine eleştirel araştırmalar yürüttüğü sanat, temsil ve imge kavramları üzerine sorgulamalarda bulunduruyor.
Zorlu bir fiziksel ve düşünsel hazırlık gerektiren performans boyunca, kesinlikle tek bir yargıya varma amacı güdülmemektedir. Tam tersine, izleyicinin varlıklar arası gün geçtikçe genişleyen mesafe ve türemekte olan yeni birliktelik formları üzerine düşünmeye davet edilmesi amaçlanmıştır.
Apartman Projesi Berlin’e mekan desteği, Performistanbul’a küratöryel desteği için özel teşekkürler. Yazı ve koordinasyon desteği için Bengisu Çağlayan’a teşekkürler. Değerli destekleri için ayrıca Selda Asal, Melih Sarıgöl, Hasan Aksaygın, Başak Günak, Derin Cankaya ve Emre Birişmen’e teşekkürler.
Leman S. Darıcıoğlu nGbK, ZK/U ve DEPO Istanbul tarafından yürütülen “İstanbul-Berlin Sanatçı Misafir Programı” sanatçılarından biri olarak seçilmiştir. Darıcıoğlu temmuzdan aralığa kadar, Berlin’de yaşayacak ve üretecektir.
Detaylı bilgi için: https://www.ngbk.de/en/program/stipend-istanbul-berlin
Leman S. Darıcıoğlu’nun HIV Hikayeleri Yaşayan Politikalar sergisinin İstanbul ayağı için 2020 yılında ürettiği olan Ziyaret Europach çevrimiçi arşivine dahil edilmiştir. Video Europach websitesinden izlenebilir.
HIV Hikayeleri Yaşayan Politikalar sergisi Zülfukar Çetin, Agata Dziuban, Friederike Faust, Emily Jay Nicholls, Noora Oertel, Todd Sekuler, Justyna Struzik ve Alper Turan küratörlüğünde gerçekleşmiştir.
Leman S. Darıcıoğlu “Eksiğiyle Tamam” performans dökümantasyon videosu, Bilsart youtube kanalı ve bilsart.com sergiler bölümü Leman S. Darıcıoğlu sayfası içinde 24 saat boyunca erişime açıldı!
Bilsart, 01-31 Ağustos 2019 tarihleri arasında, küratörlüğünü Performistanbul’un üstlendiği, Leman S. Darıcıoğlu’nun Ağa Han ödüllü B2 evinde gerçekleştirdiği “Eksiğiyle Tamam” adlı performansın canlı yayın üzerinden sergilenmesine ev sahipliği yapmıştı. Serginin çevrimiçi sanat konuşması, bugün saat 18:00’da zoom üzerinden gerçekleşecek. Sanatçı Leman Sevda Darıcıoğlu, serginin küratörlüğünü üstlenen Performistanbul’dan Simge Burhanoğlu ve Azra İşmen ile sürecin dökümantasyonunu sağlayan Gülbin Eriş, performansın yaratım sürecini, içeriğini ve 1 aylık süreç içinde yaşanan deneyimleri bizlerle paylaşacaklar.
ÇEVRİMİÇİ SANAT KONUŞMASI:
BUGÜN! | Leman S. Darıcıoğlu, Simge Burhanoğlu, Azra İşmen, Gülbin Eriş | 18:00
Zoom Meeting ID: 841 0726 3941
Eksiğiyle Tamam performans videosu için:
https://www.youtube.com/watch?v=XEnLVuBuT5A
Sevgili yabancı
22 – 24 Mayıs
10:00 – 18:00 (Berlin zamanı)
Performistanbul “Stay LIVE at Home” kapsamında
https://vimeo.com/lemandaricioglu
Son iki aydır bir virüs tarafından evlerimize (eğer bir evimiz varsa) kapatılmış haldeyiz ve birbirimizle sadece virtüel olarak bağlantı kurabiliyoruz. Çevrimiçi sergiler, Zoom buluşmaları, Jitsi atölyeleri, Skype aramaları, Whatsapp video aramaları… birbirimizle ve dünyayla bağlantı kurabilmenin tek güvenli yolları oldu. Her ne kadar kimi ülkelerde ‘normale dönüş’ planları devreye girmiş olsa da, öyle görünüyor ki virtüel dünya bir süre için bir araya gelmemiz ve sanat yapmamız ya da paylaşmamız için temel zeminimiz olarak kalacak. Bu “yeni normal”i dikkate alarak, sizleri gerçek yaşam ve birbirimizle temas etmenin farklı yolları üzerine düşünmeye davet etmek istiyorum.
“Sevgili yabancı” çevrimiçi ve çevrimdışı iki bölümden oluşan bir performans. Performansın ilk bölümü, 22 – 24 Mayıs tarihleri arasında, günde 8 saat Vimeo hesabım üzerinden canlı olarak yayınlanacak ve Performistanbul’un “Stay LIVE at Home” programı kapsamında yer alacak. Bu bölüm boyunca yabancılara, tanışmadığım insanlara mektuplar yazıyor olacağım. Her gün, performansım sona erdiğinde yazdığım mektupları fotoğraflayarak çevrimiçi paylaşacağım.
Çevrimiçi yayınlanan bu üç günün ardından, performansın ikinci kısmı için mektupları dağıtmak için sokağa çıkacağım. Apartman kapılarının altından apartmanların içine atarak, posta kutularına bırakarak, sokak ışıkları, duvarlar, apartman kapılarının üzerine iliştirerek mektupları rastgele dağıtacağım. Performansın bu çevrimdışı yapacağım kısmı dokümante edilecek ve izleyicisi ile alıcısını tesadüfen sokakta bulacak.
“Sevgili yabancı”, duygusal dayanışmayı tahayyül etmeyi ve “yeni normal”in içinde gerçek hayatla temas etmenin yollarını aramaya yönelik bir davettir.
Bu performans, Gidenler ve mücadele edenler için adlı Nisan 2020’de başladığım, COVID-19 pandemisi ve sonuçlarından zeminini alan uzun süreli bir performans projesinin parçasıdır.
Başak Günak, Ceren Saner, Gülbin Eriş ve Performistanbul ekibine özel teşekkürlerimle.
