2019
Video performans
Video ve fotoğraf yerleştirmesi
19 dk 30 sn.
Berivan Işık ile işbirliğiyle.
Sanatçı karanlıktan gelen bir çocukluk masalı’nı gerçekleştirmek için sosyal medya hesaplarından İzmir’de Kürt kadın veya LGBTI+ bir dövmeci arayışı çağrısı yayınlar ve çağrısına cevap aldığı Kürt, kadın dövmeci Berivan Işık’ın işbirliğiyle projesini üretir. Performanstan önce sanatçı, Işık’a çocukluğunda aile büyüklerinin ona anlattığı bir hikaye, masal ya da gördüğü bir rüyadan hatırladığı Kürtçe bir cümle sorar ve performansta Işık’ın seçtiği cümle üzerinde müdahalede bulunmadan yine Işık’ın seçtiği noktasına, seçtiği boyutta dövmeyi yazması için sırtını Işık’a açar. Performans sanatçının doğduğu kent olan ve aynı zamanda egemen Cumhuriyet ideolojisini temsil eden bir kent olarak ele aldığı İzmir’de, Berivan Işık’ın yaşam alanında gerçekleşir.
Sanatçının sırtına yazmak için Berivan Işık’ın seçtiği cümle Demirci Kawa hikayesindendir: “Bi mirine ye qrale zordar bihar cardin hat!” Yani “zorba kral ölünce bahar geldi”. Kürt halkının özgürlük mücadelesinde de sık sık referans verilen Demirci Kawa hikayesi zorba, totaliter kral Dehak ve bu düzeni bitiren isyanı örgütleyen Kawa hakkındadır. İran mitolojisinde yer alan hikayede kral Dehak beslediği vahşi hayvan ve yılanları beslemek için halkı kendisine çocuk beyinleri getirmeye zorlar. Bu şekilde ülke çocuklarının ölümüne neden olurken aynı zamanda baharın gelmesini de engellemekte, ülkeye sonsuz bir kış yaşatmaktadır. Bir gün ülke halkı çocuk yerine kuzu beyinleri yollayıp çocuklarını dağa kaçırıp orda savaşmayı öğretmeye başlar. Lakin kral kandırıldığını fark ettiğinde daha zorbalaşır, askerlerini çocukları öldürüp beyinlerini getirmeleri için görevlendirmeye başlar. Demirci Kawa, kralın kalesinin civarında bir köyde yaşamakta, kral askerlerine savaş araçları ve kılıçlar yapmaktadır. Sekiz çocuğunun yedisini krala kurban verdikten sonra sıra son çocuğuna geldiğinde ayaklanmaya karar verir ve halkı Dehak’a karşı bir isyan başlatmak için örgütler. Kawa’nın liderliğinde kralın kalesine giden halk ve dağlarda savaşçı olarak eğitilen çocuklar kralı öldürür ve kaleyi ateşe verir. Denen odur ki, ülkeye baharı getiren bu isyan ve özgürleşme 21 martta gerçekleşmiştir. Newroz ritüelinin ardındaki ve Kürt özgürlük hareketinin referanslarından biri olan bir hikayedir Demirci Kawa hikayesi.
Türkiye Cumhuriyeti kurulurken sınırları içerisinde yer alan topraklarda yaşayan farklı etnik kimlikleri bünyesinde barındıran bir ulusal kimlik yaratmak yerine “tek dil, tek din, tek vatan” nosyonuyla açıklanabilecek bir Türk kimliği yaratmıştır. Ulusal kimliğin bu şekilde kuruluşu, Cumhuriyet’in kuruluşundan bugüne gerek egemen ideoloji ve politikalar düzleminde gerek toplumsal düzlemde ülke içerisinde yer alan farklı kültürlere, dillere sahip olan grupların baskı, şiddet ve ayrımcılık yaşamalarına neden olmuştur. Özellikle 80li yıllardan beri ülke içerisinde bir iç savaşın yürütüldüğü Kürt halkı bugün halen baskı, şiddet ve ayrımcılığa maruz kalmakta ve anadilleri anayasal düzlemde tanınmamaktadır.
karanlıktan gelen bir çocukluk masalı bir kolonizasyon hikayesi olarak okunabilecek olan Kürt halkının hikayesine Kürtçe üzerinden dikkat çekmeyi hedefler. Sanatçı karanlıktan gelen bir çocukluk masalı başlıklı işinde bir dönem yasaklanan, bugün halen bir dil olarak sayılmayan Kürtçe bir cümleyi, yaşadığı süre boyunca taşımak üzere kalıcı bir dövmeyle bedenine yazdırır. Bu sayede, karanlıkta bırakılan bir toplumsal gerçekliğe bedeninde bir alan açar ve bunu yaparken politik dilin genel aracı olan slogan vb. bir söylemi değil, çocukken dinlenilen hikayeleri, masalları referans alır.