Fotoğraf: Besire Paralik
Kamusal müdahale, Kotti, Kreuzberg
Nazar boncuklarıyla kumaş üzerine işleme
76 x 156 cm
2020
Berlin
Arapça oğul, oğlan anlamına gelen ‘ibn’ kelimesine dişil ek ‘-e’nin eklenmesiyle oluşan ibne kelimesi, aldığı bu ek ile erkekliği aşağılamaya bir gönderme yapar. Kelimenin Orta Doğu’da yazılı kaynaklarda erkekleri seven/erkeklerle cinsellik yaşayan erkek anlamına gelen kullanımına ilk kez 19. yüzyıl sonlarında rastlanır. Bugün, her ne kadar ilk çağrışımı erkek eşcinsel olsa da genel olarak LGBTİ+ kişilere karşı aşağılama amacıyla kullanılan bir küfür olan ibne, Türkçe konuşan queer komünite tarafından, kelimenin aşağılama anlamına karşı mücadele etmek için sahiplenilmiştir ve bugün artık Onur Yürüyüşleri’nde; LGBTİ+ hareketinin sloganlarında bir kimlik ifadesi olarak kullanılmaktadır.
Bu strateji, 90ların HİV/AİDS krizinin ortasında Amerika’daki LGBTİ+’ların heteropatriyarkaya karşı, o güne kadar bir küfür olarak kullanılan ‘queer’ kelimesini sahiplenmeleriyle bir nevi aynıdır. 90lar ABD’sinin LGBTİ+ hareketi, queer kelimesinin toplumsal anlamını bu sahiplenmeyle değiştirmiş ve bugün hem [temel olarak beden politikaları merkezinde] normlara karşı bir karşı duruş hem bir kimlik ifadesi anlamında kullandığımız ‘queer’in yolunu açmışlardır.
Fotoğraf: Derin Cankaya
İBNE Orta Doğu’da taşıyanı nazardan koruduğuna inanılan, mavi bir göz şeklindeki (yaklaşık 700 adet) nazar boncuğuyla bir kumaş üzerine ‘ibne’ yazısının işlenmesiyle oluşur ve Berlin, Kreuzberg’teki Türkiye queer diasporasının varlığına bir güzellemesi yaparak, bu komüniteye bir selam vermeyi amaçlar. 60ların başlarından beri ve bugün halen yoğun bir Türkiye diasporası nüfusuna ev sahipliği yapan Kreuzberg, Türkçe konuşan birçok LGBTİ+’nın yaşadığı bir yer olmuştur. Türkiye’nin kontrastlarla dolu karakterini yansıtan bir şekilde, bölge birçok farklı grubu ve hayat duruşunu yan yana getirir. Bugün Kreuzberg’in bir sokağında ‘ibne’yi halen bir küfür olarak duyarken, yan sokakta Türkçe konuşan queerler tarafından bir kimlik ifadesi olarak kullanıldığına ve kutlandığına rastlarız.
Ayşe Erkmen’in Am Haus [Evde] işini yer aldığı binanın dış cephesine yerleştirilen İBNE bölgede yıllar boyunca tüm Batı-dışı LGBTİ+’lar için alanlar yaratmış olan Türkçe konuşan queerlere bir minneti ortaya koyar. -mişler zaman kipinin, geçmişte olmuş olayları imlemenin yanı sıra bir kişinin arkasından konuşurken de kullanılan zaman olması üzerinden Am Haus’un ‘-mişler, -müşler’i heteroseksist ideoloji karşısında İBNE’nin eleştirel bir tutum sergilemesine yardımcı olur. Bu şekilde İBNE, Am Haus ile ilişkilenerek LGBTİ+ kişileri hedef göstermek ve aşağılamak için yapılan queerliği alay konusu yapma eylemine işaret eder.
Fotoğraf: Derin Cankaya
Not: “İBNE” yerleştirildiğinin ertesi günü kaldırıldı. Leman Sevda Darıcıoğlu, niyetini, hedefini ve referanslarını belirttiği, aynı zamanda kamuya olan müdahalesinden bahsettiği bir bildiri yazdı. QR kod’a linklenmiş olan metin, Kasım 2020’den itibaren Berlin sokaklarında varlığını gösteriyor.
QR kodun bağlı olduğu metne aşağıdaki linkten ulaşılabilir:
https://drive.google.com/file/d/1tRGJfn1LZ7HM-ldA4hUqaayoOvn4Lu_u/view?usp=sharing